/

EFG Elektrik Halka Arz ile Diyarbakır’dan Uluslararası Sahneye Çıkmaya Hazırlanıyor

Kurumsallaşma, teknoloji geliştirme ve ihracat vizyonuyla bölgenin sanayi ekosistemine yön vermeye hazırlanan EFG Elektrik, halka arz süreciyle birlikte yalnızca finansal bir hamle değil, aynı zamanda yapısal bir dönüşümün de öncüsü olmayı hedefliyor.

Diyarbakır’dan halka açılmaya hazırlanan ilk sanayi şirketi olan EFG Elektrik, Türkiye’nin sadece enerji ekipmanları üretiminde değil, aynı zamanda teknoloji geliştirme ve bölgesel kalkınmada da yeni bir oyuncusu olmaya aday. Halka arz sürecini bir kurumsal dönüşüm fırsatı olarak gören şirket, üretim altyapısını genişletiyor, Ar-Ge merkeziyle bölgedeki akademik ekosistemi harekete geçiriyor, ihracatla küresel pazarlarda büyümeyi hedefliyor. EFG Elektrik CFO’su Orhan Dervişoğlu, Gündem Enerji’ye verdiği röportajda EFG’nin stratejik yol haritasını tüm detaylarıyla paylaştı.


“BÖLGE FİRMALARINA YOL GÖSTERMEYİ HEDEFLİYORUZ”
Diyarbakır’dan halka arz olmayı hedefleyen ilk sanayi şirketi olmak, kurumsal yönetişim açısından sadece şirket içinde değil, bölgedeki tüm özel sektör yapılanmaları açısından nasıl bir paradigma kırılması yaratabilir?


Malumunuz halka arz, kurumsallaşmasını henüz tamamlamamış veya geçiş aşamasında olan firmalar için başta SPK Mevzuatına uyum konusu olmak üzere çok meşakkatli bir süreç teşkil etmekte, süreç boyunca hem hatırı sayılır mesai hem de kaynak kullanımı gereği ortaya çıkıyor. Maddi ve beşeri maliyetten daha ziyade sorunuzda da belirttiğiniz gibi önemli olan paradigmanın değişmesidir. Eminiz ki bizden sonra “halka arz” konusundaki bu çekingenlik aşılacak ve pek çok bölge firması başarılı halka arzlar gerçekleştirecek.


Şirketimiz halka arz ve sonrasında kazanacağı deneyim ve tecrübeyi başta Ticaret ve Sanayi Odaları ve Organize Sanayi Bölgesi Başkanlıkları nezdinde olmak üzere tüm kesimlerle gönüllülük esasında içtenlikle paylaşamaya hazır olacak.


YÜKSEK GERİLİMDEN KÜRESEL PAZARA: EFG’NİN ÜRÜN PORTFÖYÜ VE TALEP ARTIŞI
Üretimini yaptığınız ürünlerden ve ulusal ve küresel talebinden kısaca söz edebilir misiniz?
Şirketimizin temel faaliyet alanı yüksek gerilim seviyesindeki elektrik şebekelerinin denetimini sağlayan anahtarlama ve otomasyon ekipman ve sistemlerinin tasarlanması, mühendisliğinin yapılması, üretilmesi ve hizmete alınmasıdır.


Endüstri tesislerinin, elektrik üretim, iletim ve dağıtım sektörlerinin ihtiyacı olan orta yüksek gerilim anahtarlama ürünleri, metal mahfazalı modüler hücre, monoblok beton köşk, prefabrik merkez ve sac köşk üretimini yapıyor.


Küresel Orta Gerilim Şalt Donanımı Piyasası büyüklüğünün 2023 yılında 37,91 milyar ABD doları değerinde olduğu ve tahmin dönemi boyunca yüzde 6,48’lik bir Bileşik Büyüme Oranı sergileyerek 2024 yılında 39,91 milyar ABD dolarından 2031 yılına kadar 61,95 milyar ABD dolarına çıkacağı tahmin ediliyor. Piyasayı yönlendiren başlıca faktörler arasında artan elektrik talebi, yenilenebilir enerji projelerindeki büyüme, akıllı şebeke altyapısındaki teknolojik gelişmeler ve enerji verimliliği ve güvenlik standartlarına yönelik düzenleyici zorunluluklar yer alıyor.


Ülkemizde de artarak devam eden elektrik talebi ve elektrik üretim çeşitliği sayesinde ürettiğimiz ürünlere olan talep artarak devam ediyor. Enerji Sanayicileri Derneği (ENİSA), Türkiye’nin önümüzdeki 10 yılda RES ve GES’e 80 milyar USD yatırım yapılacağını ve mevcut yenilenebilir enerji kapasitesinin 4 katına çıkacağını ön görüyor. Artan elektrik talebi ve üretilen elektriğin nihai kullanıcıya ulaşması ancak üretimini yaptığımız ürünler sayesinde mümkün oluyor.

“TEKNOLOJİ ÇEKİM MERKEZİ OLACAĞIMIZA İNANIYORUM”
Ar-Ge Merkezi unvanı kazandıktan sonra sadece yeni ürün geliştirmeye değil, bölgedeki akademik ekosistemi dönüştürmeye dönük nasıl bir vizyonunuz var? EFG bu bölgede bir teknolojik çekim merkezi olabilir mi?


Şirketimizin Ar-Ge ve Ürün Geliştirme Bölümü açılmış olup akademik iş birliği kapsamında Harran Üniversitesi ile protokol imzalandı. Harran Üniversitesi akademik personelleri ile orta ve yüksek teknoloji ürünleri üretim ve geliştirme faaliyetlerine başlandı.


Dünyadaki Ar-Ge Merkezleri incelendiğinde lisans ve lisansüstü mezunlarının başarılarına daha çok şahit olunuyor. Biz de başta Doğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan üniversitelerdeki akademisyen ve akademisyen adayları olmak üzere pek çok sektör profesyonelleri ile başarılı çalışmalar yapmak konusunda heyecan ve isteğe sahibiz.


Akademik çevrelerle yapacağımız Ar-Ge çalışmalarından elde edilecek ekonomik ve akademik değeri olan buluş ve geliştirmeler sayesinde teknolojik çekim merkezi olacağımıza inanıyoruz.

“DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTACAK AKSİYONLAR ALMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Türkiye’de enerji ekipmanları üretiminde yerli katkı oranı uzun süredir sınırlı kalıyor. EFG’nin dışa bağımlılığı azaltmak adına yaptığı yerlileştirme hamleleri, ulusal tedarik zinciri güvenliğine nasıl entegre ediliyor?


Şirketimiz ithal ikame ürünlerinden oluşan TOBB tarafından belgelendirilen 15 adet orta ve yüksek teknoloji ürününde “Yerli Malı” belgesi almıştır. Yine Ar-Ge merkezimizde, 11.2025-05.2026 Tarihleri arasında üretimine başlamayı planladığımız 7 adet proje devam ediyor.


Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarının GSYİH oranı 2004 yılında sadece yüzde 05 iken 2023 yılında bu oran yüzde 1,42’ ye yükselmiş, yapılan Ar-Ge harcamalarının yüzde 65’i de özel sektör tarafından yapılmıştır. Pozitif ivme başta savunma sanayii olmak üzere olumlu sonuçlarını göstermeye başlamıştır. Gelişmiş ülkeler ligine çıkma ve ulusal tedarik zinciri güvenliğini sağlamın yegane yolu Ar-Ge harcamalarının GSYİH’nın asgari yüzde 3 üne çıkarmakla mümkün olacağı kanaatindeyiz. EFG Elektrik A.Ş. olarak biz de süreç içinde Ar-Ge harcamalarımıza ayıracağımız payı koşullar elverdiğince arttırarak, ürettiğimiz teknoloji sayesinde dışa bağımlılığı azaltacak aksiyonları almaya devam edeceğiz.

“İHRACAT HEDEFİMİZ FİYATLAMA VE ÜRÜN FARKLILAŞTIRMASINDA YENİ STRATEJİLERİ GELİŞTİRECEK”
İhracat gelirlerinizi yüzde 30 seviyesine çıkarma hedefiniz var. Bu hedef, sadece coğrafi genişleme değil, ürün farklılaştırması ve fiyatlama stratejisi açısından nasıl bir gelişimi zorunlu kılıyor?
Elektromekanik ürünler üreten bir firmayız ve ürettiğimiz ürünleri sektörün evrensel standartlarını belirleyen başat kurumu olan IEC- International Electrotechnical Commission (Uluslararası Elektrik Komisyonu) standartlarında üretme ve tüm dünya ülkelerine ihracat yapma potansiyeline sahibiz.
Ancak coğrafik ve ekonomik farklılıkları bulunan ülkelerin ihtiyaçlarına, ihale şartnamelerine uygun ürün yapma ve geliştirme dolaysıyla fiyatlama imkanlarına sahibiz.

“HEM ÜRETEN HEM DE TEKNOLOJİ GELİŞTİREN BİR OYUNCU OLACAĞIZ”
Büyüyen Ar-Ge yatırımlarınızı enerji verimliliği, dijitalleşme ya da yapay zeka gibi alanlara kaydırma planlarınız var mı? EFG sadece ekipman üreticisi olmaktan çıkıp teknoloji sağlayıcısı olmayı hedefliyor mu? Halihazırda halka arz süreci finansal bir adım gibi görülse de, sizce bu dönüşüm şirket kültürü, karar alma mekanizmaları ve liderlik yapısı üzerinde nasıl yapısal bir etki yaratacak?


Halen faaliyetlerimiz sürdürdüğümüz 21 bin metrekare kapalı, 9 bin metrekaresi si açık alandan oluşan fabrika binamız bize yetersiz geliyor. OSB’den adımıza tahsis edilecek arazi üzerinde 65 bin metrekare kapalı, 35 bin metrekaresi açık toplam 100 bin metrekare alandan oluşacak fabrikayı kurmak için çalışmalara başlamış bulunmaktayız. Söz konusu yeni yatırımın tamamlanması ile mevcut tesisimiz modernize ederek verimliği arttıran uygulamalar ile esnek ve hızlı üretim süreçlerine geçeceğiz. Yine mevcut fabrika binamızda Ar-Ge çalışmaları kapsamında katma değeri yüksek teknolojileri üreten ve sağlayıcısı olan bir şirket olmayı hedefliyoruz.

Şirketimiz halka arz sürecini finansal bir adımın yanında dinamik bir süreç olan kurumsallaşmayı sürdürülebilir şekilde geliştirme imkanı olarak da görüyor. Bu kapsamda tüm idari ve üretim birimlerinde alanlarında kariyer ve vizyon sahibi profesyoneller istihdam edilmeye başlanmıştır. Çağın gereklerine uygun dinamik üretim ve yönetim modelleriyle sürekli kendini yenileyen, yenilik üreten bir şirket olmayı sürdürmeye devam edeceğiz.

“HALKA ARZI BİR DÖNÜŞÜM ARACI OLARAK GÖRÜYORUZ”
EFG olarak büyürken yerel kalmayı mı, yoksa bölgesel merkezi Diyarbakır olan bir ulusal oyuncuya dönüşmeyi mi hedefliyorsunuz? Bu ikisi arasında nasıl bir denge kuruyorsunuz?
EFG Elektrik A.Ş. olarak satışlarımız içindeki ihracat payını halka arzdan sonra 1- 5 yıl ve 5-10 yıllık projeksiyonlarımızda kayda değer oranda arttırmayı hedefliyoruz. Bu bağlamda ulusal düzeyde teveccüh gören markamızı uluslararası bir marka haline getirme konusunda gerekli kararlılık ve azme sahibiz.
Otomotiv üretim fabrikalarının Bursa ve çevre illerine yaptığı gibi EFG ELEKTRİK A.Ş.’de kendi ekosistemini yaratarak Diyarbakır ve çevre illerinde yan sanayinin gelişmesine katkı sağlayacak.

“GENÇLERİMİZ İÇİN CAZİBE MERKEZİ KONUMUNDAYIZ”
Bölgedeki genç mühendisleri şirkete çekmek ve elde tutmak adına bir yetenek yönetimi stratejiniz var mı? EFG, doğunun en büyük mühendislik okulu olabilir mi?
Türkiye’nin en büyük sermayesinin insan sermayesi olduğuna inanmaktayız. Hali hazırda sadece mühendislerin değil MYO’ lar ve teknik liselerde okuyan ve mezun olan gençlerimiz için de cazibe merkezi konumundayız.


Çalışanlarımızın işe alma sürecinden başlayarak, ücret, ödüllendirme, sürekli eğitim, geliştirme uygulamalarıyla stratejik iş gücü planlamasını yapıyoruz.


Yeşil Mutabakat, sınırda karbon düzenlemesi gibi çevresel regülasyonlar sizi nasıl etkiliyor? Şirket içi karbon ayak izi ölçümü veya net sıfır hedefi tanımlı mı?


Geleceğe yönelik sürdürülebilir enerji yatırımları kapsamında 2021 yılında, 22 bin metrekare alana sahip ve 6 bin 100 güneş paneli ile yıllık 4 milyon 266 bin kWh enerji üreten çatıya entegre GES kurulumunu gerçekleştirdik.


Kendi elektriğimizi üretmemize rağmen aydınlatma ekipmanlarını enerji verimliliği yüksek ekipmanlarla değiştirip sarfiyatı azaltmak için uygun lokallerde sensör uygulamasına geçtik.
Yeşil Mutabakat, sınırda karbon düzenlemesi gibi çevresel regülasyonlar, yaşanabilir bir dünya için vazgeçilmez bir hedef olmanın yanı sıra bu regülasyonları uygulama konusunda hassasiyet gösteren başta Avrupa Ülkeleri olmak üzere ihracat yapabilmenin ön koşulu haline de geleceğinden gündemimizin en üst sırasında yer alıyor.


“Yeryüzü, bize atalarımızdan miras kalmadı onu çocuklarımızdan ödünç aldık” deyişini rehber alarak;
Çevre Politikamızı
• Çevre yasalarının ve iş etiğinin gereklerini yerine getirmek,
• Havaya, suya ve toprağa olan etkilerimizi izlemek, değerlendirmek ve azaltmak, tedarikçilerimizi ve çalışanlarımızı bilinçlendirmek,
• Güncel teknolojileri kullanarak çevreye zarar vermeden atıkların bertarafını veya geri kazanımını sağlamak,
• Tüm çalışanların katılımı ile çevre yönetim proseslerini sürekli geliştirmek ve faaliyetlerimizi bu ilkeler doğrultusunda gerçekleştirmek
üzerine oluşturup uygulamaktayız.
Bu kapsamda
-Sıfır Atık Belgesi
-Çevre izin Belgesi
-ÇED Muafiyet Belgelerini’ ne sahibiz.

“KÜRESEL MARKA OLMAK İÇİN YAPISAL SIÇRAMALARI GERÇEKLEŞTİRMEYE HAZIRIZ”
Bugün Türkiye’de enerji ekipmanları sektöründe küresel bir marka çıkarmak hala neden mümkün görünmüyor? EFG bu potansiyel eşiği geçmek için hangi zihinsel ve yapısal sıçramaları hedefliyor?
Enerji ekipmanları sektöründe küresel çapta marka olma konusunda ciddi mesafe almış şirketlerimiz var aslında ancak bu konunun yapısal reformlar diye kamuoyunda tartışılan konu başlıklarıyla da yakından ilişkili olduğunu düşünmekteyiz. Dünyada özellikle de Avrupa ve Uzakdoğu ülkelerindeki ilk endüstriyel markaların devletlerin destekleyici politikalarıyla gelişme gösterdiklerini biliyoruz. Markalaşma sürecinin orta uzun vadeli ulaşılması gereken bir kazanım olduğunu bilerek gerekli stratejileri geliştirmek gerekiyor. Şirket olarak biz de Ar-Ge harcamalarını arttırmak, kurum içi ve dışı kaynaklardan beslenmek, yapay zekanın yeni bir teknolojik devrime ve endüstriyel dönüşüme öncülük edecek bir teknoloji olduğu gerçeğinden hareketle yapay zekayı tüm üretim ve yönetim süreçlerinde kullanmak için yatırımlara devam etmekteyiz. Müşterinin ihtiyacına uygun hatta müşteri nezdinde ihtiyaç yaratacak ürünler geliştirme, satış öncesi ve sonrası güvene, bilgiye, saygıya dayalı ilişki yönetimi, bilgi paylaşımı, sorun çözme ve sadakat geliştirme konularında sürekli kendimizi geliştirme çabasındayız.

Raşit Kırkağaç’ın gözünden EFG Elektrik

YERELDEN KÜRESELE BİR SANAYİ DÖNÜŞÜMÜ
Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi’nde yükselen EFG, sadece üretim yapan bir fabrika değil, belli bir hedefe odaklanmış, planlı adımlar atan ve bulunduğu çevreyi de dönüştürmeyi hedefleyen bir yapı.
Son dönemde sıkça duyduğumuz “kurumsallaşma” kavramı, çoğu firma için bir söylemden öteye geçemiyor. EFG ise bu kavramı iş yapış biçiminin temeline yerleştirmiş durumda. Hedef sadece şirketin büyümesi değil, aynı zamanda bölgesel bir dönüşümün tetiklenmesi.

AR-GE İLE YÖNÜNÜ BELİRLEYEN BİR YAPI
EFG kısa süre önce Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan AR-GE merkezi onayı aldı. Ancak bu gelişme sadece bir belgeye sahip olmanın ötesinde, içeride ciddi bir zihinsel dönüşüm anlamına geliyor. 21 kişilik teknik ekipte mühendisler, yüksek lisans ve doktora düzeyinde araştırmacılar yer alıyor. Sadece ürün geliştirmiyor, bilimsel yayınlar yapıyor, üniversitelerle çalışıyorlar. Ayrıca iç teşvik sistemiyle bilgi üretimini destekleyen bir yapı kurulmuş durumda.

YERLİ ÜRETİM VURGUSU
Şirketin AR-GE’si ithalatı azaltacak çözümler üzerinde çalışıyor. Bazı ürünlerde ithal girdi oranını yüzde 30’dan yüzde 10’lara çekme hedefi, ekonomik bir önlemden öte, teknolojiye hâkim olma çabasını yansıtıyor. Yani amaç sadece üretmek değil; bilgiye sahip olmak.

HALKA ARZ VE BÖLGESEL ETKİ
EFG’nin halka arz planı, sadece bir finansman aracı olarak değil, bölgedeki özel sektör algısının dönüşümü için de önemli. Diyarbakır’dan halka açılan ilk sanayi şirketi olma ihtimali, başka firmalara da örnek olabilecek bir adım. Bu süreci bölge STK’ları ve odalarla paylaşmaya hazırlanmaları, kurumsal gelişimi ortak bir zemine taşımaya dönük bir yaklaşım.
Bu gelişmelerin ışığında şirketin finansal yapılanmasına da dikkat çekici bir isim dâhil oldu. EFG Elektrik’in yeni CFO’su Orhan Dervişoğlu, özellikle kurumsal yapıların güçlendirilmesi ve büyüme stratejilerinin yönetilmesi konusunda önemli bir rol üstlenecek. Enerji sektörüne hızlı bir uyum sağlayan ve analitik yaklaşımıyla dikkat çeken Dervişoğlu’nun, EFG Elektrik’te nasıl bir stratejik yön izleyeceği ve şirketin üretim süreçlerine nasıl katkıda bulunacağı önümüzdeki dönemde yakından izlenmeye değer.

HEDEF PAZAR: ELEKTRİĞİN OLDUĞU HER YER
EFG, ürünlerini küresel pazara sunuyor. Afrika, Avrupa, Ortadoğu gibi bölgelerde altyapı yatırımları ve enerji dönüşümleri, şirket için geniş bir potansiyel sunuyor. Özellikle Afrika’da artan enerji talebi ve Avrupa’da yenilenebilir enerjiye geçiş, EFG’nin çözümleri için fırsat alanları yaratıyor. Kalite tarafında ise ürünler, hem ulusal hem uluslararası testlerden geçiyor ve düşük iade oranları ile dikkat çekiyor.
EFG, tedarikçileri ve yan sanayi ile birlikte büyüyen bir yapı oluşturuyor. Yerlileştirme konusunda attığı adımlar, bölgedeki üretim anlayışını da dönüştürüyor. Diyarbakır’da sanayinin yalnızca üretim değil, aynı zamanda bir ekosistem kurma meselesi olduğu fikri somutlaşmaya başlıyor. Sonuç olarak EFG, yerelden küresele uzanan bir dönüşüm yolculuğunun parçası. Sessiz ama etkili bir şekilde ilerleyen bu sürecin, Diyarbakır özelinde daha geniş bir sanayi kültürüne evrilme potansiyeli taşıdığı söylenebilir. Henüz yolun başında olunsa da bu sürecin sadece bir firma hikâyesi olmadığını, daha kapsamlı bir dönüşümün işaret fişeği olduğunu görmek mümkün.